3 Mart 2010 Çarşamba

Milli Takım Taraftarlığı Nasıl Olur?

Dün Ali Sami Yen'de oynanan Türkiye-Slovakya Ümit Milli maçının ücretsiz olduğunu duyunca, arkadaşımla Stadın yolunu tuttuk. Yıllarca sayısız maçı sadece kale arkasından seyredebildiğim Sami Yen'e, sonunda numaralıdan girmek keyif vericiydi. Ancak yalana gerek yok, gerçekten kötü bir stad Ali Sami Yen.



Maça gelince, vasat altı bir maçtı diyebilirim. İkinci yarı toplam 9 oyuncu değiştirmemiz,Raşit Çetiner'in skorborda çok aldırmadığının göstergesiydi. 7 yıl yönettiği ve 2005'de istifa ettiği takımın başına tekrar geçmesi, arkadaşımla heyecanlanmamızı sebep olmuştu tabi. Ntvspor'un canlı yayınladığı maç ile ilgili fazla bişey söyleyemeyeceğim. Aslında vasat altı bile sayılamayacak bir maçtı ve tek golle kaybettik.

Yazımın bu maçın yorumu ile olmadığını başlıktan anlayabilirsiniz. Dün stada girdiğimiz an, tüm numaralı üst tribünün dolu olduğunu gördünce aslında bayağı şaşırdık. İlk yarı Fenerbahçeli Volkan Babacan'ın koruduğu, bizim takımın kalesinin hemen önünde yer bulduk. Daha 20. dakika olmamıştı ki; bizim sinirler çoktan oynamıştı. Yaklaşık 10 "futbolsever", hemen önümüzde oturuyordu ve Fenerbahçeli Volkan'a, haklı birer Galatasaraylı olarak sürekli küfür ediyorlardı. O anda üniversite yıllarımda ateşli taraftarı olduğum Galatasaray'ın, artık neden sadece sempatizanı olduğum hakkında bir sebebim daha olmuştu. 3 büyüklerin uluslararası futbolda milli takıma nasıl zarar verdiğini sürekli anlattığım arkadaşım galiba neler hissetiğimi anladı. Ancak, bu saçmalığın sadece Sami Yen'de olmadığını çok rahat söyleyebilirim. İnönü Stad'ında seyrettiğim Türkiye-Yunanistan maçı 0-0 giderken, 90+'larda kapalıda "Kartal gol, gol, gol" veya Şükrü Saraçoğlu Stad'ında seyrettiğim Türkiye-İsviçre maçında 2. golü yediğimiz an "Genç Fenerliler" bağırışları, o zaman da sinirlerimizi alt üst etmişti ve yanımda yine aynı arkadaşım vardı. Her zaman 3 büyüklerin kendi kavgaları yüzünden milli takımın iç sahada taraftarsız kaldığını düşünürüm. Ne adam gibi bir tezahürat yapılır, ne de rakip, stad sahibi kulübün avrupa maçlarındaki kadar baskı altına alınır. Hatta Türkiye deplasmanının rakipler için en rahat dış saha olduğunu düşünüyorum. Sıfır taraftar organizasyonu, sıfır bütünlük... Fatih Terim nefreti ile tıka basa dolan Saraçoğlu, Federasyon düşmanı İnönü, Fenerbahçeli futbolcunun kendi tuttuğu milli takımda oynadığını algılayaman Sami Yen.

Hayatımda Anfield'de hiç İngiltere maçı izlemedim. Ne San Siro'da İtalya'yı, ne Parc des Princes'de Fransa'yı, ne Barnebeu'da İspanya'yı, ne İduna Park'ta Almanya'yı, ne de Amsterdam Arena'da Hollanda'yı görmedim. Ama bu ülkelerin ezeli rekabetlerinin, milli takımlarına bu tarz bir hıyanet içinde olduklarını da hiç duymadım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder