11 Mayıs 2010 Salı

Ligden Sonra En Güzel Şey, "Playoff"

Kendimi bildim bileli hastasıyım playoff'ların. Hep daha gururlu bir mücadele, daha zoru başarmak gibi gelir bana bu son dönemeç. 4 takım, tek ve tarafsız bir şehir... Bu sene Bank Asya 1. Lig'in seyrettiğim en kaliteli alt lig mücadelesi olduğunu neredeyse her konuşmada dile getirdiğimde bazen bıyık altından gülümsemeler yakaladım ortamda. Ama sezon sonu gelince herkes ne demek istediğimi anladı galiba.

Öncelikle Karabük ve Buca mücizeleri belirdi. Oynadıkları maçlarda 2 üstü gol yapma becerisini gösterdiler ki; Bu, sezon başı şampiyon adayları Adana, Konya, Çaykur Rize'nin çok ötesinde bir istatistik. Karabük daha önce Süper Lig'de mücadele etmiş bir takım. 93-94 ve 97-99 arası 3 sezon bu ligin tadına varmış olmaları yüzünden en azından kentin ayağının üst klasmana alışkın olduğunu söyleyebiliriz. Ama Bucaspor, seksen yılı aşkın tarihinden ilk defa bu heyecanı yaşıyor. Bir İzmirli olarak toplasanız 3 yada 4 kez uğradığım bir semtin takımı. Biraz şehir dışı denebilecek bir yer. Ama kendi içinde bir İzmir. Yarım milyonu aşan bir nüfusa sahip. Yeni stadları da tam bir ingiliz kalburüstü kent stadı. Süper lig'e renk getirecekleri kuşkusuz. Daha Sonra Buca'yla ilgili birşeyler yazma isteği kabardı şu an içimde.

Gelelim İzmir'den sonra en çok İzmirlinin yaşadığı yerde oynanacak Playoff hikayesine. 17-20-23 Mayıs tarihleri arasında tek maçlı lig usulü oynanacak bu sezon playoff. Geçen sezondan ders almış olmalı federasyon. Kasımpaşa, Altay, Karşıyaka ve Boluspor arasında sadece 2 takım mekanlarından kalkıp Ankara'ya gidecek taraftar potansiyeline sahipti. Karşıyaka-Boluspor yarı finalde karşılaşınca, final maçında Yenikent Asaş'ın yarısını dolduran Karşıyaka taraftarına karşı, diğer yarısında bir avuç Kasımpaşa taraftarları gibi garip bir manzara yaşanmıştı. Artık her takım 3 maç yapacak ve ligin lideri Süper Lig'in yeni takımları arasındaki son boş satıra adını yazdıracak. Bu sezon playoff'un bu kadar güzel olmasının tek sebebi Karşıyaka maçlarına gidecek olmam değil tabiki. Türkiye'nin en büyük 3. şehrinden 2 takımın katılacak olmasının yanında, 5. büyük şehir olan Adana ve en kalabalık 6. şehri olan Konya'nın takımlarının katılacak olması. Bu, en az 3 takımın tribünlerinin kesin dolu olacağını gösteriyor. Tribün yönünden en sönük kalacak takım büyük bir ihtimalle Altay olacak. Ama yine de İstanbul'daki Alsancaklıları göz ardı etmemek lazım. Ali Sami Yen ve Olimpiyat stadın'da oynanacak maçların, ölü dönemde futbol dünyamıza büyük renk getireceği kesin. Fenerbahçe-Galatasaray Türkiye Kupası Final'inde bile yarısı dolmayan Olimpiyat Stadı, orada oynanırsa, final maçı gibi görülen Karşıyaka-Adanaspor maçında eminim hınca hınç dolacaktır.

Birbirlerine güç ve potansiyel olarak denk bu kadar iyi bir eşleşme olamazdı.Her maç bir final havasında ve rengarenk geçecek, orası kesin. Recep Tayyip Erdoğan Stadı'nın oynanacak maçlar için önce seçilip sonra Olimpiyat Stadı olarak değiştirilmesi, taraftar desteği çok olan takımları kapasitesi ile kaldıramayacağından dolayı mı, yoksa Karşıyaka taraftarının Nevizade'de seslendirdiği şarkının başbakanın adını taşıyan statta seslendirilmesininden yaşanacak tedirginlikten mi gerçekleştirildi bilinmez. Ama ne olursa olsun, kendi fikrim yükselme maçlarının unutulmayacak bir seri olacağı. Gönlüm tabiki doğduğum, büyüdüğüm, sünnet kortejiyle sahilinde turladığım, hala her izmir seyahatimde sahilinde elimden bira düşmeyen Karşıyaka için atacak. Zamanı geldi artık Süper Lig'in.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder