26 Şubat 2010 Cuma

Rakipten Çok Kendimize mi Yeniliyoruz?


Hırs kontrol edilemediği zaman insanın kendine zarar veren sinire dönüşür. Bu akşam oynanan Galatasaray-Atl. Madrid maçında konuşulacak tek şey, Caner' in hırsının kurbanı olması. Madrid' in attığı golün şoku sürerken santraforsuz Galatasaray' ın Arda ve Keita işbirliği ile ispanyolların bir anlık rehavetlerinde bulduğu gol herkese "olur mu?" dedirtti. 73' den itibaren Caner, Arda, Keita diklemesine oyunla Atletic defansını hırplarken olan oldu ve Caner, Perea' yı birebirde süründürdü. Kolombiyalının açık penaltı olan elle müdahalesi görmezden gelindi yardımcı hakem tarafından. Caner' in şalterleri işte o anda attı. İki dakika arka arkaya gördüğü sarı kartlar ile yok oldu sol açık Galatasaray'da. Son dakikada, plase çalışmalarında gösterilebilecek ders niteliğinde bir vuruşla tur gitti Madrid'e.

Ancak asıl bahsetmek istediğim Caner' in verilmeyen penaltının cezasını rakip oyuncudan kesebileceğini düşünmesi. Milli Takımlar psikoloğu Acar Baltaş' ın birkaç yıl önce okuduğum röportajında "Bizim futbolcularımız sahada rakipten çok kendilerine yenilir." sözünün daha somut bir örneği olamaz. Arkadaşlardan genç çocuk, stresliydi gibi Caner sempatizanı yorumlar duyduğum anda kendi kendime "Acaba Cska Moskova' da oynayan, genç ve ümit milli takımla Avrupa ve Dünya kupalarına katılan ben miydim?" diye sordum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder